Dışişleri Bakanlığı, Metehan kara sınır kapısında yaşanan yoğunluğun nereden kaynaklandığı ortadayken bu sorunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne mal edilmeyeceğini kaydetti.

Engelsiz Yaşam Evi hizmette Engelsiz Yaşam Evi hizmette

Geçişlerin çağa uygun, rahat ve hızlı olabilmesi için somut adımlar atılmasının elzem olduğunu vurgulayan Bakanlık, Kıbrıs Türk tarafının Metehan’daki yoğunluğu azaltmak ve Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında ada içi ticaretin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla yalnızca ticari araçların kullanımı için Haspolat kapısının açılması teklifini Rum tarafı reddettiğini de bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı, yeni kara sınır kapıları açılması ve ara bölgede yapılması öngörülen projeler hakkında yazılı açıklama yaptı.

İki taraflı Teknik Komitelerin çalışmalarına da işaret edilen açıklamada, komitelerin daha etkin şekilde faaliyet gösterebilmesi için alanında uzman ve yetkili kişileri görevlendiren Kıbrıs Türk tarafının, bu konuya gerekli titizliği gösterdiği ifade edildi.

Açıklamada, komitelerin daha aktif faaliyet göstermesinin ancak Rum tarafınca da yapılacak denk görevlendirmelerle mümkün olabileceği vurgulanırken, “Kamuoyunun, yalan ve dezenformasyon içerikli açıklamalara itibar etmemesi önem taşımaktadır” denildi.

-“Geçişlerin çağa uygun, rahat ve hızlı olabilmesi için somut adımlar atılması elzem”

Bakanlığın açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında devam eden karşılıklı geçişlerin özellikle son dönemde artmasıyla birlikte, geçişlerde yaşanan izdiham ve gecikmelere bir çözüm üretilmesi ve geçişlerin çağımıza uygun, rahat ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için somut adımlar atılması elzem olmuştur.

Özellikle Metehan kara sınır kapısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden (GKRY) kaynaklanan eksikliklerden dolayı geçişlerin yavaş bir şekilde ilerlemesi üzerine, Kıbrıs Türk tarafı konuyu iki taraflı Geçiş Kapıları Teknik Komitesi’nin gündemine getirerek, Rum tarafına aktarmış ve ivedilikle çözüm üretilmesini talep etmiştir. Düzenli bir şekilde toplantılarını sürdüren Geçiş Kapıları Teknik Komitesi’nde konu görüşülmeye devam etmektedir.

GKRY tarafından yapılması elzem olan iyileştirme çalışmalarını beklemeksizin, karşılıklı geçişlerde her iki halkın daha çağdaş bir ortamda ve herhangi bir gecikmeye maruz kalmadan rahatça geçiş yapabilmelerini teminen Kıbrıs Türk tarafı Metehan kapısının ülkemiz bacağına ilave şeritlerle yolun iki yönlü genişletilmesini öngören projesini halihazırda uygulamaya koymuş, çalışmaların kısa sürede tamamlanması beklenmektedir.
Metehan kara sınır kapısında yaşanan yoğunluğun nereden kaynaklandığı ortada iken, bu sorunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne mal edilmeye çalışılmasını kabul etmek mümkün değildir.

Diğer yandan, Kıbrıs Türk tarafı yeni bir öneri sunmuş ve Metehan’daki yoğunluğu azaltmak ve Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında ada içi ticaretin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla yalnızca ticari araçların kullanımı için Haspolat kapısının açılmasını teklif etmiştir. Önerimiz kapsamında, taksiler, kamyonlar, kiralık araçlar ve turist otobüslerinin geçişlerinin Haspolat kapısından yapılması öngörülmektedir. Rum tarafı ise, bu önerimizi, Kıbrıs Türk halkına hizmet edeceği gerekçesiyle kabul etmemiştir.
Ara bölgede yapılması öngörülen diğer projeler hususunda ise, yine iki taraflı Teknik Komiteler aracılığı ile çalışmalar devam etmektedir. Kıbrıs Türk tarafı, ara bölgede yapılacak çalışmaların her iki tarafın yararına, tarafların eşit katılımı ve katkısı ile yapılması gerektiğini savunmaktadır. Bu ilke doğrultusunda, Avrupa Birliği tarafından finanse edilmesi öngörülen projelerde de eşitliğe riayet edilmesine ve tarafların eşit koşullarda katılım sağlayacağı projelere destek verilmesine özen gösterilmektedir.
İki taraflı Teknik Komitelerin daha etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için Kıbrıs Türk tarafı Komitelerde alanında uzman ve yetkili kişileri görevlendirmekte ve Komite çalışmalarının devamı için gerekli titizliği göstermektedir. Komitelerin daha aktif faaliyet göstermesi ancak Rum tarafınca da yapılacak denk görevlendirmelerle mümkün olabilecektir.
Kamuoyunun, yalan ve dezenformasyon içerikli açıklamalara itibar etmemesi önem taşımaktadır.”