Merhaba bu hafta sizlerle ilişkilere ve kişilere olan bağımlılıklardan kısaca bahsetmek istedim. Eminim ki sizin de etrafında çok fazla bitmesi gereken ama bir türlü bitemeyen ilişkiler ve hiç anlaşamasalar da ayrılamayan çifteler vardır. Bağımlılık türlerine bakacak olur5sak ilk aklımıza gelenler de ön sırayı madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, sigara bağımlılığı, sex ve alışveriş bağımlılıkları gelmektedir fakat bağımlılıklar sadece bunlarla sınırlı değildir daha birçok bağımlılık türü vardır biz bugün daha çok ilişki bağımlılığını ele alacağız. Üstelik bu bağımlılık türü de en az diğer bağımlılıklar kadar zarar verici yorucu ve yıpratıcıdır. Sürekli tartışan hiç anlaşamayan bir çiftin, çok kez artık yeter daha fazla dayanamıyorum ondan kesinlikle ayrılacağım dediğini duyuyoruzdur; fakat bir türlü nokta koyamıyor ve ayrılamıyordur. Ayrılığı her denediğinde işler, ona son bir şans daha vermeyi planlıyoruma şekline dönüyordur. Bu kişi ile ilişkinin onu ne kadar çok yorup üzdüğünü ve zarar verdiğini bile bile ilişkiden vazgeçmek onlar için neredeyse imkânsız gibidir. Bu kişiler diğer bağımlılıklarda olduğu gibi tam anlamıyla bağımlılık davranışları sergilerler. Örneğin onsuz kalmaktan korkarlar, onu bir daha görememekten aslında bu sevgi değil alışkanlıktan öte bir şekilde bağımlılıktır. Ben onsuz asla yaşayamam kendimi öldürürüm nefes alamam dediklerini dahi duyabilmekteyiz. Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi burada da dürtüler, istek ve arzular ön plandadır ve bunu durduramıyordur kişi. Bağımlılıklar da her koşulda en önemli tanımlayıcı kişinin “bahane bulmasıdır”. Her ne yaşarsa yaşasın, kişi bulunduğu duruma mutlaka bir kılıf uydurmakta ve bahane bulmaya çalışmaktadır. Bunun dışında diğer bir şey ise, bir başkasını “suçlamaktır “. Bu bağımlılık tipine sahip kişiler hiçbir zaman kendi yanlışlarını, eksikliklerini ve başarısızlıklarını kendilerinden bilmezler ve bunun sebebi olarak her zaman bir başkasını suçlarlar. Bunu yapmak onlar için daha kolay olmaktadır.
Bu tarz bağımlı kişiler duygu ve düşüncelerini doğru ifade edemedikleri veya etmekten çekinip korktukları için, ilişki içerisinde yaşanan olumsuz her durumu sineye çekerek ilişkide ki her türlü olayın üstünü örterek kabul yoluna gitmektedirler. Tabi burada en önemli şey duyguları doğru şekilde ifade edebilmek olacaktır. Fakat bağımlı olan kişinin bunu yapabilmesi için, mutlaka bir uzmandan psikolojik destek alması gerekecektir. Etrafımızda duygularını doğru şekilde ifade etmekten çekinen, kaygı duyan ve tedirginlik yaşayan birçok insan olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle bu kişilerin yetiştirilme tarzına, ebeveyn tutumlarına ve çocuklukta yaşadıkları koşullanmalara bakmakta yarar olacaktır. Genellikle bu tarz kişilere baktığımız zaman çocukluk çağında aileleri tarafından sindirilmiş, susturulmuş ve duyguları görmezden gelinerek, hissettiklerini ve duygularını ifade etmelerine çoğu zaman izin verilmemiştir. Örneğin bazı kalıp cümlelere bakacak olursak; kız çocukları çok fazla konuşmaz, erkekler ağlamaz gibi anlamsız cümleler kullanılarak çocuğun bilinçdışına verilen mesaj duygularını her ne olursa olsun, belli etme ve bastır şeklindedir. Bu şekilde büyütülen bir çocuk ergenlik ve erişkinlik döneminde bağımlı bir kişilik tipi olmakta veya her şeye hemen sinirlenip öfke patlamaları geçirebilen bir kişi haline gelmektedirler. Eğer etrafınızda bu tarz kişiler varsa lütfen onların iyiliği için psikolojik destek almaları konusunda onları yüreklendirin ve yol gösterici olun.
Hepinize güzel bir hafta diliyorum, Sevgilerimle ;
Uzm Klinik & Uzm. Adli Psikolog
Psikoterapist
Kadriye Özadmaca
05338600045
www.psikologevinde.com