Maviş yaptığı yazılı açıklamada, adanın her iki tarafında izlenen toplumları ötekileştirme politikalarına, hoşgörüsüzlüğe, yabancı düşmanlığına, şiddet kültürüne, özgürlüklerin yok sayılmasına ve şövenizme verilecek en güzel cevabın, iki toplumun bir arada omuz omuza durması olduğunu kaydetti.
Burak Maviş, barışa olan istenci, ortak vatan arzusunu, toplumsal varoluş ve temel haklara ulaşım mücadelesini iki toplumun omuz omuza duracağı 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Günü’nde birlikte deklare edeceklerini ifade etti.
Siyasi eşitlik temelinde kapsamlı, adil, iki toplumlu ve iki kesimli federal çözüm için resmi müzakerelerin başlaması, teknik komiteler çerçevesinde güven yaratıcı önlemlerin konuşulması çağrısını yineleyen Maviş, “Holguin’in çabalarının toplumlarda karşılık bulmasını istiyoruz” dedi.
Çözümsüzlüğün yarattığı belirsizlikleri her iki toplumda aşabilmek için sorunun bir parçası olmamış yeni jenerasyonların “barış” imgesi altında daha fazla rol almasının, liderlerin aksine iki toplumun yakınlaşmasına hız katacağına inanç belirten Maviş, “sorunun değil çözümün parçası olma” siyasetini sürdüreceklerini kaydetti.
“Kıbrıs sorunu, bizlere sorunu yaratanlar tarafından miras bırakılmıştır” diyen KTÖS Genel Sekreteri Maviş, “Bu miras her iki topluma gözyaşı, bölünme getirmiş, yeniden birleşme adımlarının en kapsamlısı olan 2004 ve 2017’de ise sorunu yaratanlar tarafından heba edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Toplumlar arasındaki barışı geliştirmek için “gerçekleştirebilir çözümler” tasarlamak amacıyla kurumsal örgütlerle iş birliği içinde hareket edeceklerini belirten Maviş, şunları kaydetti:
“Savaşı yaşamış toplumlar olarak barışın değerinde birleşmemiz ve bölünemeyecek kadar küçük, hepimizi kucaklayabilecek kadar büyük adamızda yeniden bir araya gelmemiz yakın gelecekteki ortak hedefimizdir. 1 Mayıs’ın birleştirici gücünün çözüm ve barışa giden adil ve eşit bir gelecek inşa etmesi dileği ile Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın İşçinin ve Emekçinin Mücadele Günü.”