Yaşamak ve hayatta kalmak tüm insanlar için önemli ve anlamlıdır, bu önem insanoğlunun son nefesine kadar devam eder. Psikoterapist ise hastalarına yaşamanın ve hayatın ne olursa olsun anlamını kaybetmediğini vurgular. Hayatın anlamının ne olduğunu tam olarak gösteremez belki ama bir anlam olduğunu ve hayatın koşulları ne olursa olsun yine de anlamlı olduğunu gösterebilir. Hastalıklar acılar ve kaçınılması güç olan negatif olaylar karşısında duruşu ile bir tecrübe ve kazanıma dönüşür. Çaresizlik adı verilen en kötü olaylar bile bazen zaferle sonuçlanabilir. “ Victor Frankl ’’ Özellikle yaşamında büyük bir hastalık, kayıp ya da kaldıramayacağını düşündüğü acılar karşısında bazen hayatın anlamını sorguladığımızı vurguladı. Yaşadığımız her şeyin bizlere anlam kattığını, tecrübe kattığını ve çoğu zamanda bizi güçlendirdiğini belirtti. Uzun zamandır kanser hastaları ve yakınları ile çalışırken farkına vardığım en önemli şey ; Kanser ’in usta bir bilge olduğudur, çünkü insanlara o kadar çok şey öğretiyor ve tecrübe katarak insanı güçlendiriyor ki! Kanser süreci içerisindeyken tedavi süreci hali hazırda devam ederken bu öğreti ve tecrübeler çok fazla fark edilip anlaşılmasa da, tedavi süreci sona erdiğinde kazanımları ve bıraktığı tecrübeler ile yaşama dair bilgelik ve olgunlaşma kat kat fazla görülmeye başlıyor. Geçmişe takılıp kalmak veya gelecek için endişelenmekten çok anın tadını çıkartıp anı yaşayarak şimdi ve burada ilkesi ile, canının istediği gibi özgürce kişinin hayatını yaşaması, hayata anlam katmak için önemlidir. Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi kanser hastalarında da tanı ve tedavi süreci uzun olduğu için bu hasta gruplarında çaresizlik, yorgunluk, mutsuzluk, umutsuzluk duyguları yanı sıra yalnızlık hissetmek hastalığa en çok eşlik eden psikolojik durumlardır. Bu umutsuzluk ve yorgunluklarla tükenen hastanın psikolojik destek almaması durumunda bu rahatsızlıkların tümü depresyona doğru işaret etmeye başlayabilir. Dolayısı ile vurgulanması gereken en önemli şeylerden biri, kanserle mücadele eden tüm kahramanların daha da güçlenebilmesi, tedavilerinin hızlanması için ve bu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri için hem hastaların hem de hasta yakınlarının mutlaka ve mutlaka bir uzmandan psikolojik destek almaları gerektiği unutulmamalıdır. Hasta yakınları ve süreci yaşayan hastalarımız için Psikolojik destek almak ve kanserle mücadele eden diğer hastaların da yer aldığı grup terapilerine katılmaları ciddi şekilde iyi oluşlarına yardımcı olacak ve yalnız olmadıklarını görerek güçlenmelerini sağlayacaktır. Özetle Psikolojik destek en az fiziksel tedavi kadar önem arz etmektedir diyebiliriz. Yazımıza nokta koymadan önce büyük bir bilim insanın sözü ile veda edelim ve Nietzsche’yi de analım “Nietzsche’ye göre yaşamak için bir nedeni olan insan, her türlü zorluğun üstesinden gelebilir” o yüzden asla vazgeçmeyin pes etmeyin ve yaşamanın anlamlı yönlerine odaklanarak dimdik ayakta durarak hayata dört elle sarılın…
Sevgilerimle ;
Uzm. Klinik Psk & Uzm. Adli Psikolog
Psikoterapist
Kadriye ÖZADMACA
05338600045
info@psikologevinde.com