Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios’un Paskalya genelgesinde kullandığı ayrımcı ifadelere ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in “'İşgal' duvarını yıkma” hedefiyle belirlenen stratejinin somut sonuçlar verdiğine dair açıklamasına sert tepki gösterdi.
Tatar, bu tür ifadelerin karşılıklı anlayış temelinde kurulabilecek bir diyaloğa ciddi zarar verdiğini belirterek, kullanılan dili “nefret söylemi” olarak nitelendirdi.
Kıbrıs Türk halkının egemenliğinden ve onurundan taviz vermeyeceğini vurgulayan Tatar, çözümün ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde mümkün olabileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamaları şöyle:
"Rum Lider Nikos Hristodulidis’in ve Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios’un Paskalya vesilesiyle yaptığı açıklamalar, Kıbrıs’ta karşılıklı anlayış temelinde kurulabilecek herhangi bir diyalog zeminine ciddi zarar vermektedir. Her iki açıklama da, uzlaşı iradesiyle bağdaşmayan, Halkımızın egemenliğini hedef alan, ayrımcı ve geçmişin başarısız yaklaşımlarını yeniden tedavüle sokmaya çalışan bir zihniyeti yansıtmaktadır.
'HRİSTODULİDİS'İN KABUL EDİLEMEZ İFADELERİ, ÇÖZÜM ÇAĞRISI DEĞİL, HALKIMIZA KARŞI İŞLEDİKLERİ SUÇLARI PERDELEMEYE ÇALIŞAN BİR SÖYLEMDİR'
Sayın Hristodulidis’in “işgal duvarını yıkma stratejisi” gibi kabul edilmez ifadeleri, çözüm çağrısı değil, Halkımıza karşı işledikleri suçları ve hegemonya arzularını perdelemeye çalışan bir söylemdir. Rum liderin sürekli olarak kalındığı yerden devam vurgusu yaptığı “İki bölgeli, iki toplumlu federasyon” modeli artık fiilen tükenmiştir. Bu gerçek, sadece bizim tarafımızdan değil, geçmiş süreçleri objektif değerlendiren tüm çevreler tarafından da kabul edilmektedir.
'BAŞPİSKOPOS'UN AÇIKLAMALARI İSE TARİHİ ÇARPITMAKTA VE AÇIK BİR NEFRET DİLİ İÇERMEKTEDİR'
Başpiskopos’un açıklamaları ise sadece tarihi çarpıtmamakta; dini kisve altında halkımıza yöneltilmiş açık bir nefret dili içermektedir. Kıbrıs’ta birlikte yaşama iddiasında bulunan bir tarafın, “zalim Türk”, “Türklerin kovulması” gibi ifadelerle Halkımızı hedef göstermesi, nefretin ve ayrımcılığın ulaştığı vahim seviyeyi ortaya koymaktadır. Bu açıklamalar, sadece bizleri değil; Rum halkının sağduyulu kesimlerini de rahatsız etmelidir.
Kıbrıs Türk Halkı, tüm zorluklara rağmen yıllar boyunca uzlaşı arayışından vazgeçmemiştir. Ancak artık hiç kimse bizden, kendi devletinden, egemenliğinden ve onurundan taviz vermemizi beklememelidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, halkımızın özgür iradesiyle kurulmuş, meşru ve kalıcı bir devlettir. Bu devletin varlığı da, halkımızın iradesi de pazarlık konusu yapılamaz.
'ADİL, GERÇEKÇİ VE KALICI BİR ÇÖZÜM, ANCAK İKİ DEVLETİN İŞBİRLİĞİNE DAYALI BİR MODELLE MÜMKÜNDÜR'
Bugün burada bir kez daha net olarak ifade ediyorum:
Adil, gerçekçi ve kalıcı bir çözüm; ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki devletin işbirliğine dayalı bir modelle mümkündür.
Bu gerçeği görmezden gelen her tutum, çözüme değil çıkmaza hizmet eder.
Rum liderliğinin tahakküm arayışı artık ifşa olmuştur ve Kıbrıs Türk Halkı bunu yüksek sesle reddetmektedir.
'ULUSLARARASI TOPLUM, BU AÇIKLAMALARDA AÇIKCA GÖRÜLEN SALDIRGAN VE DIŞLAYICI ZİHNİYETİ NOT ALMALI'
Uluslararası toplumun, bu açıklamalarda açıkça görülen saldırgan ve dışlayıcı zihniyeti not alması, Kıbrıs Türk Tarafının uzlaşı vizyonunu ciddiyetle değerlendirmesi ve bölgede kalıcı istikrarı bu temelde ele alması beklenmektedir.
Ve özellikle böylesi dönemlerde suskun kalmayı tercih eden, sessiz olanlara da seslenmek istiyorum:
Bu açıklamalar, yalnızca haklarımıza değil, doğrudan varlığımıza yöneltilmiş tehditlerdir. Görünen odur ki, geçmişin söylemleri yeni biçimlerde karşımıza çıkarılmakta, “çözüm” adı altında Halkımızın varlığı ve eşitliği yok sayılmak istenmektedir. Tarihi doğru okumak, bugün söz söyleme sorumluluğuyla başlar.
'KIBRIS'TA BİR UZLAŞI, ANCAK EŞİTLİK, GÜVEN VE SAYGI TEMELİNDE MÜMKÜN OLABİLİR'
Kıbrıs Türk Halkı kararlıdır.
Kıbrıs’ta bir uzlaşı, ancak eşitlik, güven ve saygı temelinde mümkün olabilir.
Kıbrıs Türk Halkı bu yolun sabırlı, bilinçli ve kararlı sahibidir"