Bu hafta yazımız da bir çok kişinin muzdarip olduğu bir sorunu ele almak istedim; umarım siz değerli okurlarımız da yazımızdan keyif alabilirsiniz.
Sürekli bir şeyleri unutuyorum, günlük rutin eşyalarımı ve uğraşlarımı dahi unutuyorum diyenler ne kadar da çoğaldı değil mi ? Genellikle tüm insanlar öğrendiklerini kolayca ve hızlıca hatırlamak isterler. Çocuklar unuttuğu zaman çocuğun dikkati dağınık, ergen ve genç yetişkinler unuttuğunda ise odaklanmıyor diye adlandırılıyor, yaşlılar unuttuğunda ise demans adı veriliyor. Genellikle yetişkinlerin unutkanlığı çok fazla dikkat çekmese de, bizim için önemli olan bu unutkanlığın sıklığı ve derecesidir. Asıl cevap aranması gereken soru ise şu ikisidir; bu unutkanlıklar bir Kaçış yolu mudur ? Yoksa belleksel bir sorun mudur ? Fakat arkamıza dönüp baktığımızda ve belleğimizi zorladığımız da “ ben bu olayı asla unutmam” dediğimiz bir çok konu olmuştur , “seni asla unutmam” dediğimiz bir çok kişiyi olmuştur. Fakat şimdi o olay ve anılardan sadece çok küçük parçalar belleğimiz de yer almaktadır .
Belleğimiz hatırlamanın temel parçasıdır. Belleğimiz sinyallerin ve uyaranların, algı aracılığıyla gerçekleştirdiği anıları, hatıraları, simgeleri, izleri biriktirip depolama ve saklama ayrıca bu anıları yenileri ile birleştirme, gerektiğinde ise bu anıları yeniden anımsama veya canlandırma görevini yerine getirmektedir. Kişinin unutmasında iki şeyi atlamamak önemlidir ,kişi ya gerçekten zihinsel bir sorun yaşıyordur veya unuttuğu olay ona acı verdiği ve canını yaktığı için o olayla yüzleşmemek için kaçarak kurtulmak istiyordur. Özellikle buna dikkat çekmemiz de fayda olacağına inanıyorum yaşlılıkta olan unutkanlık bu kaçma olayında tamamen farklıdır. Yaş aldıkça düşünce akışı ve içeriğiyle ilgili mantık hataları görülebilir , akışta yavaşlama, ayrıntılı düşünme de zorlanma ayrıca mantık ve muhakeme de bozulmalar ortaya çıkabilmektedir. Eğer insan beynini bir bilgisayar gibi düşünecek olursak desktop dediğimiz bölümde her an açık ve göz önün de olan bölümde tüm dosyaları aynı anda açık tutmamızın imkansız olduğunu daha rahat fark edebiliriz. Çünkü ayni anda bir çok bilgi ve veriyi kullanmaya kalkarsak eğer sistem yavaşlar ve zamanla gücünü kaybetmeye başlar.
Genellikle içerisinde duygunun yer aldığı olay ya da anıları unutmak aslında pek de öyle kolay değildir. Bu nedenle kişi çokça emek ve çaba sarf edip durumdan kaçınarak, yaşanan kişi veya olayı yok saymaya başlayıp sonrasında ise beyin de kendiliğinden buna ayak uydurarak bir süre sonra bunu sürekli yapmayı öğrenecek ve en unutulmaz dediğimiz olay ve anları bile önemsiz hale getirip bu olayların anlamını yitirmeye başlayacaktır. Özetle şöyle de diyebiliriz genellikle ‘Unutmak istediklerimiz’ bize acı veren ve bizi mutsuz eden anılardır. Bu acı veren anı ve olaylardan kurtulmak için ise bir uzmandan destek alarak çok daha hızlı ve konforlu bir şekilde duyarsızlaştırma işlemleri ile bu süreci atlatabiliriz.
Uzm. Klinik & Uzm. Adli Psikolog
Psikoterapist
Kadriye ÖZADMACA
05338600045
inf@psikologevinde.com