Geçtiğimiz hafta içinde sevgili Raziye Nevzat’ın Metaverse 101 dersi niteliğindeki harika sunumundan sonra, bir süredir bende de merak uyandıran Metaverse mevzusu, bizim yaştakilerin bir kısmı için soru işaretli yeni bir konu olsa da , Minecraft, Roblox gibi sanal gerçeklik oyunlarıyla büyüyen Z kuşağı çocuklarımız için çok yabancı bir kavram olmayacağa benziyor.
Kelimelerin köklerine olan herzamanki merakla başlamak gerekirse Metaverse’ün “meta” ve “universe” kelimelerinin birleştirilerek yaratıldığını belirtelim. Etimolojisine bakıldığı zaman meta Yunancada sonra/ötesi anlamında, İngilizce universe kelimesi ise evren anlamında. Dolayısıyla en basit şekliyle metaverse “evren ötesi” olarak dilimize çevrilmektedir. Bugünlerde sorular, metaverse nedir? Orada ne yapacağız? Varlığı şart mı? Bildiğimiz sanal gerçeklik oyunlarından veya VR teknolojisinden farkı nedir? Şeklinde art arda sıralanıyor.
“Öngörülemeyenler” kitabının yazarı Akan Abdula’ya göre metaverse “sanal bir kamusal alan” olarak tanımlanmakta ve kamusal alanda yapılabilecek herşeyin sanal ortamda da yapılabileceği yeni bir evren olarak ifade edilmekte. Koerber’e göre metaverse “insanların hiçbir fiziksel çaba sarfetmeden artırılmış sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri algısal evren”dir.
Bugün metaverse dediğimiz evrende banka şubeleri açılmaya, etkinlikler,konserler düzenlenmeye başlanmış, moda showları,fuarlar ve siyasi kongreler organize edilmeye ve arsalar satın alınmaya devam edilmektedir. Fabricant adıyla bir modaevi de metaverse gardrobu hazırlamak üzere sanal alan üzerinde yaratılmış durumdadır.
Evet, bu evrene girebilmek için şu anda büyük ihtimalle yeni olduğu için çok pahalı olan ancak tüm teknoloji ürünleri gibi kullanımı yaygınlaştıkça kabul edilebilir ve daha çok insanın satın alacağı fiyatlara düşecek cihazlara ihtiyaç olacak. Metaverse içinde yer alacak insanlar da metahuman(insan ötesi) olarak ifade ediliyor. Şu anda nasıl ki sosyal medyada filtreler ve benzeri mutasyon unsurları ile kendimizi olduğumuzdan daha farklı bir şekilde sunuyorsak, metaverse’e de istediğimiz boyda, kiloda,saç renginde girebiliyor olacağız deniliyor. Bu evrende yaratılacak olan avatarların tamamen sizin hayal gücünüze bağlı olarak değişkenlik gösterebilecek olması da bir taraftan ayrı bir özgürlük sağlarken diğer taraftan da etik konusunda soru işaretleri bırakıyor akılda.
Veriyi kontrol edebilenin güç devşirebildiği bir çağda yaşadığımızı düşünürsek, şu anda sosyal medya mecralarını kullanan milyonlarca insanın verilerine sahip Mark Zuckerberg’in metaverse açısından işinin kolay olduğunu söyleyebiliriz belki. Kendi yarattığı ürüne yeni bir rakip çıkararak Facebook’a ilgisi azalan genç nesli yeniden başka bir evrende bir araya getirme çabası olup olmadığını da zaman gösterecektir.
Bizler günlük hayatımızda kullandığımız cep telefonlarımızla,sosyal medya platformlarına katılmadan önce verdiğimiz “rıza”larla aslında tüm verilerimizi bir sisteme teslim etmekteyiz. Basit ve masum bir iş olarak gördüğümüz fotoğraf beğenmek, paylaşım beğenmek, bir ürünü, veya grubu takip etmemizin gerisinde verdiğimiz verileri kaydeden sistem sayesinde sosyal medyada attığımız her adım aslında bir veriye dönüyor ve bunu algılayan algoritmalar sistemi bizi kişi veya isim olarak değil sadece 1 ve 0 olarak tanımlıyor. Arkadaşımızla bir konuda sohbet ettikten kısa bir süre sonra o konu ile ilgili reklamı sosyal medyada görmemizin sebebi telefonlarımızda yer alan Siri gibi ses algılayıcıarın o verileri sisteme aktarması nedeniyle olduğu da bilinmekte. Veya Google üzerinde araştıma yaptığımız konu ile ilgili benzer konuların sürekli önümüze reklam veya benzer bir sayfa olarak çıkması da bizim sistem üzerinde bıraktığımız ayak izlerimiz sebebiyledir.
Her dakikamızın veriye dönmesi ve bu kadar öngörülebilir olmak insan haklarına ya da “metahumanların” haklarına ters mi? Metaverse’de taciz de dahil olmak üzere sanal suçlar nasıl çözülecek? Metaverse’de yeni dinler, yeni ülkeler oluşacak mı gibi birçok sorunun cevabı önümüzdeki zamanlarda daha netleşecektir sanırım.İnsan denilen sosyal varlığın içinde kayıtlı bulunduğu tüm platformlarda aslında sadece 1 ve 0 olarak tanımlanmış olması insan için gelecekte ne anlam ifade edecek veya ne gibi değişikliklere sebep olacak ve benzeri sorular şu anda tam olarak cevaplanamıyor olsa da metaverse hukuku gibi konular ve bu alanda uzmanlaşma ihtiyacı şimdiden ortaya çıkmaya başladı. Bu bağlamda metaverse birçok yeni alanda uzmanlaşma ve iş imkanı yaratacak olduğu da aşikar. Dolayısıyla son birkaç yıldır üzerine sürekli vurgu yapılan “meta beceri seti”mizin nelerden oluştuğunu ve bunları sürekli güncelleyip geliştirmemiz de eş değerde bir öneme sahip olacaktır.