Merhaba bu hafta sizlere biraz ilişkilerden bahsetmek istedim, fakat ele alacağım bu ilişkiler özellikle zehirli ve kişiyi tüketen ilişkiler olacaktır. Hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim…
Özellikle Z kuşağı diye adlandırdığımız gruplardan son zamanlarda özellikle bu ilişkiler şu şekilde anımsanıyor, “çok toksik ilişki “, “aşırı toksik bir kişi” gibi benzetmeler yaptıklarını görüyor ve duyuyoruz. Peki bu toksik ilişki ne anlama geliyor yani literatürde ne diye anılıyor bir bakalım, zehir, yani etrafa zehir saçan bir kişilik de denilebilir. ilişkinin her anında tatminsiz, memnuniyetsiz ve mutsuz olan bir kişi ve karşı tarafı da kendiyle birlikte aşağıya çeken ilişkilere toksik ilişki denebilir. Özellikle klinik gözlemimde çift terapisine gelen birçok kişinin oldukça toksik bir ilişkinin içinde olmasına rağmen bir türlü ayrılığa cesaret edemediklerini görüyorum. Bu ilişkinin içindeyken çok fazla acı çekmesine ve neredeyse her gün bir huzursuzluk mutsuzluk yaşamasına rağmen kopamayan ve yollarını ayıramayan birçok kişi ile karşılaştım. Genel olarak onlardan duyduğum cümle şu şekilde oluyor; ‘o olmazsa ben yaşayamam, onsuz ben zaten var olamam veya ben onsuz bir hiçim’ gibi cümlelerle karşılaşıyorum. Bu kişiler her ne kadar bu düşüncelerinin hatalı veya yanlış olduğunu içten içe bilseler de seanslarda bununla yüzleşmekten kaçınıyorlar. Toksik diye adlandırdığımız bu kişilere her türlü ortamda rastlamamız olası olacaktır. Bu kişilerle arkadaşlık ilişkilerinde, romantik ilişkilerde, iş ortamlarında veya okullarda her yerde rastlaşabiliriz. Bu kişiler genellikle arkadaşlık ilişkilerinde de kan emici veya ömür törpüsü olarak adlandırılabilirler. Onlarla yaşamak, anlaşmak ve onları az da olsa mutlu edebilmek neredeyse imkânsıza yakındır. Bu kişilerin sizi nasıl da dibe çektiğini ve her geçen gün sizi tükettiğini fark etmeniz biraz zaman alsa bile zamanla gözünüze batmaya başlayacaktır. Örneğin ilk zamanlarda bu huzursuzluklarına ve davranışlarına bir kılıf uydurmaya onu anlamaya çalışsanız da bir süre sonra davranışlarına bir anlam bulmaya çalışsanız da bir süre sonra etrafa yaydığı negatif enerjilerden yorulduğunuzu anlayacaksınız. Zehirli kişiler zaman zaman hayatınızda yer alabilir veya daha uzun soluklu şekilde hayatınızın bir parçası olabilirler. Bu kişilerin size yarattığı örtük şiddetin ardından sizde kalıcı hasarlar bırakabilir, bu ilişkilerin ardından uzun dönem bir tedavi süreci gerekebilmektedir. Kişi bu tarz ilişkilerden sonra öz saygısını yitirmiş, kendini işe yaramaz hisseden, tükenmiş ve depresif hissetmeye başlamaktadır.
Toksik ilişkinin içerisinde, psikolojik şiddete uğrayan kişiler bunu kendilerine dahi itiraf etmekte güçlük çekerler. Bir iyi bir kötü, bir mutlu bir mutsuzluk dengesizliği arasında tükenmişlikleri her geçen gün artar.Bu tarz ilişkilerin içerisinden kurtulmak ve daha sağlıklı bir hayat sürebilmek için mutlaka destek almak ve bu süreci bir uzmanla yürütmekte fayda olacaktır. Bu süreçte toksik olan kişiye sınırlar koymak ve kararlı olmak çok önemli noktalar olacaktır. Çünkü toksik olan kişi kendi kendine yeteilen ve ayakları üzerinde duran partnerini, kendine bağımlı hale getirmekten yani kurbanı tamamen kendine bağlayıp yalnızlaştırmayı büyük bir zafer kazanmış olarak hissedecektir. Burada bu zaferi toksik olan partnere yaşatmak yerine bir adım atıp kendi özgürlüğünü ele almak için adımlar atmak ve psikolojik desteğe başvurmak çok sağlıklı olacaktır. Gerçek başarı kişinin kendini bu ilişkiden sıyrılıp dıştan bir gözle ilişkisine bakıp. Bu ilişkiden kurtulmak için güçlenmeyi kafasına koyması ve ne kadar değerli bir insan olduğunu yeniden görmesi olacaktır. Bu zehirli ilişkinin kişide yarattığı tahribattan kurtulmaya çalışması, ona verilen tüm değersizlik ve yetersizlik hissini psikolojik destekle yok edip, yeniden yola devam etmesi kişinin kazandığı en büyük zaferi olacaktır.
Hepinize sizi tüketmeyen, sizi yukarıya taşıyan sağlıklı ilişkiler ve huzurlu bir hayat dilerim… Sevgilerimle….
Uzm. Klinik Psk & Uzm. Adli Psikolog
Psikoterapist
Kadriye ÖZADMACA
05338600045